Kleopatra Kapısı: Mitoloji ile Tarihin Kesiştiği Eşik
Kleopatra Kapısı: Mitoloji ile Tarihin Kesiştiği Eşik

Mersin’in Tarsus ilçesinde yer alan Kleopatra Kapısı, şehrin en önemli simgelerinden biridir. Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen bu görkemli kapı, aslında antik Tarsus kentinin surlarından günümüze kalan tek kapıdır. Tarihi M.S. 2. yüzyıla kadar uzanır ve bir zamanlar kente girişin en ihtişamlı noktası olmuştur. Taş işçiliği ve mimari yapısıyla Roma döneminin izlerini hâlâ güçlü bir şekilde taşır.
Kapının adı, tarihin en ünlü kadın figürlerinden biri olan Mısır Kraliçesi Kleopatra ile ilişkilendirilir. Rivayete göre Kleopatra, sevgilisi Roma İmparatoru Marcus Antonius ile buluşmak üzere Tarsus’a geldiğinde bu kapıdan geçmiştir.
Efsanelere göre, Kleopatra’nın Tarsus’a gelişi yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda bir siyasi gösteriydi. Kraliçenin ihtişamlı gemilerle Cydnus (günümüzde Tarsus Çayı) üzerinden kente girişi, halk arasında hâlâ anlatılan bir olaydır. Kapı ise bu tarihî buluşmanın sembolü haline gelmiştir.
Bugün Kleopatra Kapısı, Tarsus’un merkezinde ziyaretçilerini hem tarihin derinliklerine hem de efsanelerin büyülü dünyasına davet eder. Bir yandan Roma döneminin görkemini yansıtırken diğer yandan Kleopatra ile Marcus Antonius’un unutulmaz buluşmasını hatırlatır. Böylece kapı, yalnızca taş bir yapı değil; aşkın, politikanın ve tarihin birleştiği zamansız bir eşik olarak yaşamaya devam etmektedir.
Daha fazlasını keşfedin

Nemrut Dağı’nın Sessiz Tanıkları: Taşlara Kazınmış Sır

Bir Prensesin Sonu, Bir Kalenin Doğuşu: Kız Kalesi

